İlk Ödeme : 490 €uro (Kesin Kayıt Ücreti)
Kalan Ödeme : 700 €uro (Hareket Günü Araçta)

* Vize ücreti başvuru işlemi sırasında alınacaktır.

Tur süresince Konaklamalar (7 gece)
Lüks Otobüslerle Ulaşım
Panoramik Şehir Turları
Otel Kahvaltıları
Şehir Vergileri ve Ayakbastı Ücretleri
Yurtdışı Çıkış Harcı (150 TL)

En az 1 yıl geçerli pasaport
Vize Ücreti (190 €)
Yeme – İçme ve Kişisel Harcamalarınız
Müze vb. giriş ücretleri
Hizmet ve Biletleme Bedeli (750 TL)
Toplu taşıma kullanımlarınız ve Venedik Vaporetto Ücreti ( 15 €)
Seyahat Sağlık Sigortası (15 €) (Vize gereksinimi olmayanlar için)

İade Alınamayan Ücretler
– Hizmet ve Biletleme Ücreti (750 TL) iade edilmez.
– Tur Hareket tarihinden 30 günden az bir süre kalmış ise fesih (iptal) taleplerinde üçüncü kişilere yapılmış ve iade alınamayan ödemeler ile harçlar ve nedeni ile 190 €’luk tur ücreti iade edilmez.
– Vize Başvurusu Yapılmış ise Vize ücreti (190 €) iade edilmez.

İade Alınabilen Ücretler
– Tur başlangıç tarihinden önceki 30 – 90 gün ve fazlası fesih (iptal) bildirimlerinde kesinti yapılmadan yatırılan tur ücreti iade edilir
– Katılımcı vize alamaz ise yatırılan tur ücreti iade edilir.

* Kredi Kartı ile ödeme yapılmış ise kart komisyon ücreti kesilerek tur bedeli iade edilir.
* Tur iade ödemelerinde, ödeme yapılan para birimi dikkate alınır. İadelerde banka havale/eft ücretleri iade edilenden kesilir.

Özetle tur tarihinden önceki son 30 güne kadar koşulsuz iade hakkınız bulunmaktadır. Ancak hiçbir suretle hizmet ve biletleme ücreti (750 TL) ile vize işlemi başlatıldı ise vize ücreti (190 €) iade edilmez.

Zorunlu hiç bir ekstra tur bulunmamaktadır. Dileyen yolcular Budapeşte’de tekne turu vb. etkinliklere katılmak isterlerse acentemiz tarafından organize edilebilir.

SELANİK – BUDAPEŞTE – PRAG – PARİS – MİLANO – ROMA – BELGRAD

Konaklamaların tamamı şehir merkezindeki 3* otellerde iki kişilik odalarda kahvaltı dahil olarak gerçekleştirilecektir. Görseller geçmiş yıllarda kullandığımız otellerin oda, ortak alan veya banyo ve diğer alanlarının gerçek görselleridir.

Cuma Akşamını Cumartesiye bağlar bağlamaz 00.01’de Ankara ve 07.00’da İstanbul’dan (Anadolu Yakası ve Avrupa ayrı noktadan) katılımcılarımızın alınması ile seyahatimiz başlıyor.

Öğleden hemen önce gümrük ve pasaport işlemlerinin ardından Yunanistan’a giriş. Öğleden sonra da Selanik’e Atamızın doğduğu şehre varıyoruz. Atatürk Evi Müzesi, Aya Dimitri Kilisesi, Aristoteles Meydanı, Kordon, Beyaz Kule gezilecek yerler arasında. Dileyenler keyifli bir akşam yemeği için Ladadika bölgesinde zaman geçirebilirler. Geceleme Otelimizde

Otelimizde kahvaltı ve kısa bir gezintiden sonra öğleden önce Selanik’ten ayrılıyoruz. Öğleden sonra ise 230 km mesafedeki Üsküp’e varıyoruz. Sırf o köfteler için bile gidilir Üsküp’e. Çevabi diye okunur hüüüp diye yutulur. 10 yıl aşkın bir süredir bu yollardayız ama sopşkadaki (salata) peynirin o basit salataya nasıl bu tadı verdiğini anlayamadık 🙂 Üsküp’te Türk mahallesi, Taş Köprü, Büyük İskender Heykeli gezilecek yerler arasında akşam olmadan da vakitlice Üsküp’ten ayrılıyoruz

Sabahın erken saatlerinden itibaren Orta Avrupa’nın incisi Budapeşte’deyiz. Şehrin nefes aldığı Magret Adası, Kahramanlar Meydanı, Vajdahunyad Kalesi ve Şehir Parkı, Budin Kalesi sizleri gezdireceğimiz alanlar arasında. Gezimizin hemen ardından otele giriş ve dinlenme. Kısa molanın sonrasında Vaci Caddesi, Tuna Kıyısındaki Ayakkabılar ve Parlamento Binası yürüyüş rotamızda. Dileyenler ile Tuna Nehrinde tekne turu. Muhteşem yapıların harika aydınlatıldığı bu şehirde tekne turu olmazsa olmazlarımızdan aslında. Gece eğlenmek isteyenler için Budapeşte’nin gece kulüpleri ve ruin pubları hizmetinizde.

Otelimizdeki kahvaltının ardından 243km mesafedeki Viyana kapılarına dayanacağız. Schöndrunn Sarayı, Karl Kilisesi, Hofburg Hanedanlık Sarayı, Opera Binası, 30 milyon tuğladan oluşan Belediye Binası ve tüm ihtişamı ile akşama kadar Viyana sokaklarını gezeceğiz. Geceleme için Prag’daki otelimize geç saatlerde varıyoruz.

Prag’a doyamadık diyenlerin sesine kulak verdik. Tam da Budapeşte’ye aşık olduğunuzu düşünürken çıtayı bir basamak daha yukarı taşıyan masalsı şehir Prag, UNESCO Dünya Kültür ve Doğa Mirası listesinde yer alan tarihi kent merkezi ile sizi Orta Çağ Avrupası’na götürecektir. Ülkenin en uzun nehri olan Vltava Nehri üzerinde bulunan kent, Bohemya’nın merkezinde yer almaktadır. Kaleler, Prag gettoları, kuleler, meydanlar, galeriler, müzeler, kiliseler ve abideler Prag’ın tarihini, doğasını ve kültürünü yansıtır.

Prag’da olduğunuz süre boyunca Prag Kalesi, 1357 ile 1402 yılları arasında kurulan Charles Köprüsü, Eski Kent merkezi, Wenceslas Meydanı, gotik Tyn Katedrali ve Astronomik Saat gibi önemli yapıları, Eski yahudi mahallesini, John Lennon Duvarı, Emekleyen Bebek Heykelleri, Franz Kafka Müzesini ve Dans eden evi ziyaret edebilir, otantik hediyelik eşyalar alabilirsiniz. Hamur tatlısı olan Tradelnik’i de denemenizi tavsiye ederiz. Geç saatlerde Prag’dan ayrılarak Amsterdam için yola çıkıyoruz.

Sabahın erken saatlerinde Amsterdam’dayız. Kanallar şehrinde gezilebilecek yerler arasında Dam Meydanı, Red Light bölgesi, Rembrandt Meydanı gezilecek yerler arasında. Dam Meydanının hemen yanı başındaki balmumu heykellerinin yer aldığı Madame Tussaud müzesi ile müzeler bölgesindeki Van Gogh Müzesi ve Rijksmuseum şehirdeki sanat eserlerinin yer aldığı önemli noktalar. Mutlaka yapılacaklar arasında Manneken Pis Amsterdam’da o muhteşem patatesleri yemek ve mağazalarda peynir tadımı yapmak yer alıyor. Öğleden hemen sonra Belçika’nın en efsane şehirlerinden Gent molası veriyoruz. Kanallar, Flanders kontlarının yerleşimi olan kale ve tüm cazibesi ile bu güne kadar nasıl bu şehir hakkında bilgi sahibi olmadım diyeceksiniz. Geceleme için Paris’e geçiyoruz ve aşıklar şehrini doyasıya gezmek için sabırsızlanıyoruz. Konaklama otelimizde.

Günlerden Paris. Kahvaltımızın ardından şehri karış karış gezmeye başlıyoruz. Sen Nehri üzerine kurulu bir aşk şehri. İlk gidenleriniz belki çok beğenmeyecek, evet biliyoruz Eyfel bir demir yığını ama biz bu güzel şehri size sevdireceğiz. Pantheon, Lüksemburg Bahçeleri, Aziz Michel Çeşmesi, Notr Dam Katedrali, Louvre, Tuilires Bahçesi, Concorde Meydanı ve Şanzelize caddesi üzerinden Zafer Takı’na uzanan bir gezinin ardından Ressamlar Tepesinde ve Eyfel Kulesinin altında kaliteli zaman geçirebilirsiniz. Gece İsviçre yolculuğumuz başlıyor.

Huzur dolu bir sabaha uyanmaya ne dersiniz. Dağlarına çıkmaya pek vaktimiz olmayacak olsa da Lugano gölü İsviçre’nin harika doğasına bir örnek. Lugano ziyaretimizde güne göl kenarında bir yürüyüşle başlayabilir, San Lorenzo katedralini görebilir ardından festivallere ev sahipliği yapan ve Luganoluların buluşma noktası olan ve Neoklasik mimaride yapılan Belediye Binasının da bulunduğu Riforma meydanındaki kafe ve restoranlarda oturabilirsiniz. Riforma Meydanını kesen Nassa Caddesi de şehrin alışveriş caddesidir. Göl kenarındaki Lugano kordonunda bulunan Santa Maria degli Angioli Kilisesi, İsviçre’deki o dönemin en ünlü freskleri olarak bilinen erken bir Rönesans başyapıtına “Tutku ve Çarmıha Geriliş“e ev sahipliği yapar. Lugano’da Ciani Parkında da vakit geçirebilirsiniz. Lugano’dan öğlen ayrılıyor ve 1.5 saatlik mesafedeki ikinci şehrimiz İtalya’da modanın başkenti Milano’ya ulaşıyoruz. Otelimize yerleştikten sonra kısa bir mola verip şehri gezmeye başlıyoruz.

Milano’da Sforzesco Şatosu, dünyanın en büyük Gotik tarzdaki katedrali olan Duomo di Milano, dünyanın en eski alışveriş merkezlerinden biri olan Galleria Vittorio Emanuele II , İsa’nın son akşam yemeği freskinin yer aldığı Santa Maria delle Grazie Kilisesi ve harika freskleri bulunan önereceğimiz diğer kiliseler ile şehrin dokusu en iyi korunmuş, tarihi bölgesi Cinque Vie gezilecek yerler arasında.

Milano otelimizdeki kahvaltımızın ardından öğlen olmadan 3 saatlik Venedik yolculuğumuzu tamamlayarak kanallar şehri Venedik’e varıyoruz… Şehirde tahmin edersiniz ki otobüsümüz hareket edemiyor. En yakın otobüs garajında aracımızı parkedip vapuretto ile şehir merkezine gidiş ve dönüşü organize ediyoruz. Aslında bir şekilde tekne turu da yapmış oluyoruz şehirde. Toplu taşıma da oldukça pahalı o nedenle bu seçenek oldukça mantıklı. Teknemiz bizi San Marco Meydanında bırakıyor. Meydandaki San Marco Bazilikası’nın sadece içerisinin ihtişamı değil bizlerle bağı da oldukça dikkat çekici. Aziz Markos’un cesedinin kaçırılışı, Bazilikadaki Mermerlerin İstanbul’dan getirilişi hepsi turumuzda 🙂 ünlü ziyaretçileri olan üç yüzyıldır hizmet veren Cafe Florian’ın ünlü olmasa da değerli misafirleri arasında olabilirsiniz. Meydandaki kafelerden yükselen keman sesi ve müzik sizi mutlu edecek. Rialto köprüsü ve kanallar arasında biraz kaybolmanız mümkün ama korkmayın sizlere haritalar vereceğiz. Venedik’in gecesini de görüp Roma’yı fethetmek üzere yola çıkıyoruz.

Turumuzun belki de en güzel şehirlerinden Roma’dayız. Vatikan yani Katolik inancının merkezi bu şehrin içinde bir ülke. Buralara kadar gelmişken Aziz Petrus Kilisesi’ni ziyaret etmemek olmaz. Kıyafet kurallarına dikkat edin yeter ki. Roma’da gezilecek yerler arasında Kolezyum ve Roma Forumu, Aşk Çeşmesi, Pantheon, İspanyol Merdivenleri ve Castel Sant’Angelo, Venezia Meydanı, Kültür Bakanlığı binası yer alıyor. Via del Corso (via cadde demek oluyor) alışveriş için uygun bir cadde diyebiliriz. Roma’da pizza ve dondurma ve o meşhur tiramisu yemeden olmaz. Elbette nasıl burda her yerde döner aynı lezzette değilse pizza da her yerde güzel değil yine her zaman olacağı gibi yeme içme yeri önerilerimiz olacak sizlere. Akşam 22.00’da Lübliyana’ya hareket etmek üzere Roma’dan ayrılıyoruz.

Sabahın erken saatlerinde Avrupa Yeşil Başkenti ki belkide balkanların en yaşanabilir kentlerinden Lübliyana’ya varıyoruz. Şehirde Ljubljana Kalesi, Preseren Meydanı, Üçlü Köprü ve Dragon Köprüsü görmeye değer yerler. Nehirde tekne turu tavsiye etmiyoruz ancak nehir kenarında kafelerde oturabilir, yerel pazardan alışveriş yapabilirsiniz. Sonrasında kısa mesafe uzaklıktaki Zagreb’e geçiyoruz. Zagreb’de Zagreb Katedrali, Jelacic Meydanı ve St. Mark Kilisesi gezilecek yerler arasında. Akşam canlı müzik dinleyebileceğimiz ve keyifli zaman geçireceğimiz mekanlar için bize danışabilirsiniz. Gece yarısı olmadan Zagreb’den ayrılıyor ve Belgrad’a otelimize geçiyoruz. Sınır kapılarında bir gecikme olmazsa geç saatlerde dinlenmeye geçiyoruz.

Otelimizde kahvaltı sonrası şehir turumuz başlıyor. Kalemegdan, Knez Mihailova Caddesi, Cumhuriyet Meydanı ve Skadarlija’nın gezilmesinin ardından serbest zaman. Dileyenler serbest zamanlarında Sırbistan Ulusal Müzesi ve/veya Nikola Tesla Müzesi gezebilir. Belgrad’ın bohem semti Skadarlija veya şehrin en işlek caddesi Knez Mihailova’da vakit geçirebilirler. Akşam Filibe’ye hareket etmek üzere Belgrad’dan ayrılıyoruz.

Evet her güzel şey gibi bu turun da bir sonu var. Sabah erkenden son şehrimiz Filibe’deyiz. Burayı yıllarca nasıl atladık bilemedik. Şahsi aracımızla gittiğimiz bir seyahatte karar verdik Filibe (Plovdiv) mutlaka rotada olmalı diye. Osmanlı döneminde yapılan Cumaya Cami, İstiklali andıran hareketli Kynaz Aleksandır Caddesi, Philipopolis Antik Stadyumu ile biz beğendik siz de beğeneceksiniz:) Sabah Filibe molamızın ardından kapı geçişlerinde bir gecikme olmaz ise 18.00’da İstanbul ve 23.59’da Ankara’dayız.